Zone diyeti olarak ifade edilen bu diyet sistematiğinde asıl
amaç her öğünde belirli oranlara besinleri belirli yüzdelik dilimlerle
tüketerek kişinin vücut işleyişini dengede tutmaktır. Zone
diyeti yapılırken alınması gereken kalorinin %40’ı karbonhidrat, %30’u
protein ve %30’u yağdan oluşmak zorundadır ve bu sistematiğin dışında bir
beslenme yapılmamalıdır. Çünkü zone diyetine göre vücudun sağlıklı, zayıf ve
yüksek performans kalması buna bağlı olmaktadır.
Uzmanlar Zone diyeti yapılmaya başlandığında ani bir kilo
kaybının söz konusu olmadığını bu nedenle de ani sonuç veren değil de daha uzun
vadede sonuç veren bir diyet olduğunu söylemektedir. Zone diyetine
başlandığında ilk haftasında ortalama 750 gram verildiği ifade edilmektedir.
Fakat bu düşüşün sadece yağdan olacağının altı çizilmektedir ve büyük
değişimler yaşanmasa bile daha hoş bir vücuda sahip olunacağı söylenmektedir.
Zone Diyeti Nasıl Yapılır?
Zone diyeti yapılırken günde 2 ara öğünün tüketilmesi
önerilmektedir ve bu öğünlerin toplamında bir kadının 1200 kalori bir erkeğin
ise 1500 kalori alması tavsiye edilmektedir. Bu kalori miktarı ise genel olarak
kabul edilmiş olan sağlıklı bir insanın günlük ihtiyacının büyük bir kısmına tekabül
etmektedir ve her bir bireyin gün içerisinde bu oranın biraz üstünde kalori
alması gerekmektedir.
Zone diyetinde her öğün %40 karbonhidrat, %30 protein, %30
yağ dengesinin korunması önemlidir. Bu oranın korunması için ise tek ölçü
birimi olarak eliniz ve gözünüz kullanılmaktadır. Bunun için tabağınızı 3 eşit
parçaya bölerek oranları göz önüne alarak besinlerin sıralanışını tahmin
etmeniz mümkün olacaktır. Bunun yanı sıra tabağınızdaki bölmelere koyduğunuz
hiçbir ürünün avuç içinizi geçmemesi de önerilmektedir.
Zone diyetinde hiçbir yiyecek yasaklanmamaktadır. Ancak
sağlığınız için bazı besinlerden uzak durmanız önerilmektedir. Örneğin;
makarna, erişte gibi gıdalardan uzak durmanız ya da bu gıdaları azaltmanız
önerilmektedir. Bu gıdaların yerine derisiz tavuk, hindi, tofu, glisemik
indeksi düşük ürünler tercih etmeniz önerilmektedir.
Düşük glisemik indeksli karbonhidratların kan şekerini ve
metabolizmayı sabit tuttuğu bilinmektedir. Bu da sizi daha tok
hissettirecektir. Glisemik indeksi yüksek karbonhidratlar ise tam tersi daha
çok acıkmanıza neden olabilmektedir.
Her öğününüze az miktarda sağlıklı yağ eklemeniz de önemli
olmaktadır. Yağlı kırmızı et, yumurta sarısı, sakatat (karaciğer gibi) ve
işlenmiş gıdalardan kaçınmanız önerilmektedir. Bölgesel diyetlerde öğün ve ara
öğünlerin zamanlaması da oldukça önemli olmaktadır. Yeterince sık yemezseniz;
kan şekeri seviyeniz düşebilir ve bu da açlık sancılarına neden olabilmektedir.
Beş saatten fazla aç kalmamanız gerekmektedir. Kalktıktan
sonra bir saat içinde kahvaltının tadını çıkarmanız da tavsiye edilmektedir.
Örneğin; 07:00'de uyanırsanız, öğle yemeğini öğlen, ara öğünleri 15:00'te ve
akşam yemeğini 18:00'de yerseniz. 21:00 gibi küçük bir şeyler atıştırabilirsiniz.
Bu sayede daha doğru bir beslenme şekli benimseyerek daha sağlıklı bir
başlangıç yapabilirsiniz.